'' Józef

Fransızca Profesörü

'' Józef Fridleifsdottir
'' Yirmi yaşında.
'' Reykjavik, İzlanda.
'' Fotografik Hafıza
'' İzlandaca (anadil), Faroece, Danca, İsveççe, Norveççe, Fince, Fransızca, İngilizce, Almanca biliyor. Şu ara Rusça öğreniyor.
'' Dünya dillerinin tamamını öğrenmek istiyor.

& Fazlasıyla garip birisidir Józef. En azından etrafındakiler tarafından öyle tanımlanır. Fazlasıyla dil bilmesi ve bunun yanında bu dilleri kimseye öğretmeyecek kadar kibirli olması ondan soğumanız için birebir özelliklerden yalnızca birisidir. Hayatında öğreteceği tek dil Fransızca'dır. Bunun sebebi ise, bu dili çokta fazla sevmemesidir. İşin aslı, yalnızca bu dili öğrenmek için çok çalışmıştır ve şimdi sıra ufaklıklara bunu öğretmektir. Onların çok rahat öğrenemeyeceğini bilmesi egolarını tatmin ederken Fransızcayı anadili gibi konuşması okul içinde artı durumda bir hava yaratmaktadır. Çok fazla dil bilmesinden dolayı kendisini ayrı bir yerde tutar. Tabii bu ona yaklaşabileceğiniz anlamına gelmez. Son derece sinirlidir. En ufacık bir çıtırtıya bile sinirlenirken karizması bütün bunları yok edebilir kadınların gözünde. Hırçın ve umursamazdır da tabii ki. Yaptığı şeylerden dolayı karşısındakine ne olmuş, ne bitmiş umurunda bile değildir. Etrafındakilere sorsanız size "duygudan yoksun" tarzı şeyler söylerler. Fakat Józef, bunlara kulağını tıkar ve yoluna devam eder. Bunun yanında bir kadını beğenmesi çok zordur. Eğer kendinizi bu yakışıklı çocuğa beğendirmek istiyorsanız, üstün zekâlı olmalı, en azından üç veya dört dil bilmeli ve fiziğinizle onu etkileye bilmelisiniz. Öncelikle, dudaklarınızın güzel olması, göğüslerinizin çok olmasa da büyük olması, bacaklarınızın çarpık olmaması ve saçlarınızın uzun, ipeksi olması gerekir. Eğer bunların hepsine sahipseniz, ondan sonraki aşamaya geçebilirsiniz demek oluyor. Yani zekâya. Zekâya sahip değilseniz, bırakın Józef'le konuşmak, yanına bile yaklaşmanıza izin vermez. Kendini beğenmiş tavırları ve burnu havada olması, onu ırkının arasında dışlanmasına sebep olmuştur. Yalnızca, onun bu hallerini beğenen kadınların olduğu da ayrı meseledir.

& Kısa sarı saçları çoğu zaman rüzgâra bırakılmıştır; yani dağınıktır. Mavi gözleri şehvetle kaplanmıştır. Hafif kırmızımsı dudaklarında sizi etkileyebilecek gülümsemesiyle donatılmıştır. Pürüzsüz teninin bir kısmını hafif kirli, sarı sakalları kaplar. Vücudunda tek sevdiği yer bu sakallarıdır. Arada sırada taktığı siyah çerçeveli gözlüğü ona apayrı bir çekicilik katar. Hafif üçgen bir vücudu vardır. Uzun bacakları ve kollarına çok azda olsa çekicilik veren kasları tamamen karşı cinsi etkileyebilmek için yaratılmıştır desek yanlış olmaz.

& İşin aslı, tek bildiği şey yetimhanede büyüdüğüdür. Ailesi hakkında hiçbir şey bilmezken, bu tür şeylerden bahsetmek hiçte hoşuna gitmez. Sinirli yapısından dolayı etrafındakiler zaten ona bu tarz şeyler sormaktan çekinir. Yetimhanede büyümüş ve bir çok kez oradan kaçmaya çalışmıştır. Ancak pek başarı olduğu söylenemez. Her seferinde yakalanıp pek çok kez yetimhane müdüründen dayak yemiştir. Bu yüzden sinirleri alt üst olmuş ve kendisini güce vermiştir. Tabii o sıralar en fazla kendisinden büyüklere makas sokup ısırarak saldırabiliyordu. Daha sonra okula yazılmasıyla birlikte bütün her şey değişmişti. Kibirli, burnu hava tavırlarıyla bütün dikkati üzerine çekmiş, bunun yanında derslerdeki yüksek başarısı egolarının tavan yapmasına ve bütün kızların ilgi odağı olmasına sebep olmuştu.

Fransızca Profesörü

İ L İ Ş K İ L E R

''

Noa van den Vondel

Ah, Noa. Neden bu kadar çekici olduğunu sorsam, bana o delici gözlerinle bakar mısın? Hayır, o bakışlarını görmek istemiyorum. Beni zaten yeterince etkileyebiliyor iken, birde o bakışlarla karşılaşırsam karşında eriyip gidebilirim. Sence, neden seni çaylağım olarak aldım? Bu kadar aptal değilsin değil mi? Sanırım, karşılaştığım en zeki kızsın. Beni derinden etkileyebiliyor olman bunu kanıtlıyor. Bunun yanında dil öğrenmek istemen, beni zaten sana bağlamış durumda. Bazı özelliklerini sevmesem de onlar zaten güzelliğinin yanında gölgede kalıyor. Sana aşık olduğumu mu düşünüyorsun? Belkide haklısın. Çok fazla üstüne düşüyorum; ama sana zarar gelmesi beni çileden çıkarıyor. Bir saniye bile gözlerimi üzerinden ayırmak istemiyorum, ama bu kadar yakınında durmam okulda dedikodulara yol açar. Bunu sende biliyorsun. Okula ilk geldiğinden itibaren zaten yeterince dedikodulara alet oldun benim yüzümden. Hayır özür dilemem, bütün suç senin. Çünkü o muhteşem güzelliğinle beni baştan çıkarabiliyorsun.

'

Angel T. Faith

Bayan Faith. Fransız melezi olduğunuzu duymuştum. Size karşı nötrdüm. Ne garip değil mi? Hahaha. Fakat siz o nötrlüğü yok ettiniz! Hemde o aptal, saçma sapan, küçük düşürücü yeteneğinizle! Pardonda siz kendinizi ne sanıyorsunuz? Bana böyle bir şey yapmaya nasıl cüret ettiğiniz sormuyorum bile. Kendinizi bir şey sanıyorsanız kesinlikle yanılıyorsunuz. Siz yalnızca, ufak bir vampirsiniz ve o bayıldığınız Fransızca'yı öğreten insana karşı bu denli saçma bir davranış sizi çok önceden en dibe sürükledi bile. Umarım dersimi geçmeye çalışırsınız. Yoksa sonu kötü olacak, bilginize.

''

Pamela C. Redd

Hey, Pamela. Umarım kendini iyi hissediyorsundur? Çünkü, ben kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Senin o aptal, saçma sapan tehditlerin yüzünden rahat değilim. İşin aslı, neden bu kadar çekindiğimi anlamıyorum. Kendim için değil. Sanırım tek sorun, bu tehditlerin Nao'yu ele almasından dolayı. Bu işten vazgeçseniz iyi olur küçük hanım. Sanırım özel yeteneğimden haberdar değilsiniz. Sizin ne zaman, nerede, kimlerle ne yaptığınızı saniyesi saniyesine biliyorum. Bu okulun her yerinde gözüm olduğunu söylemiştim size. Yine de, o çekici dudaklarınızla beni etkileye biliyorsunuz. Nao'yla yakınlaştığımı insanlara söylemeden önce, sizi kendime yakınlaştırıp, ardından ise ben etraftakilere yaymayayım? Unutmayın ki, size değil, bana inanırlar. Her neyse. Yine de şunu söylemeliyim ki, fiziğin harika. Bunun dışında, davranışların içimi gıdıklandırıyor. Hareketlerine dikkat etsen iyi edersin küçük hanım.

'

Bryan Fury

Bryan, kendini nasıl hissediyorsun? Umarım iyi hissediyorsundur, çünkü ben kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Neden bilmiyorum ama sana bir türlü alışamadım. Bu okula geldiğinden beri alışamamıştım. Benim gözümde hep düşük birisi olarak kaldın sen; her zaman için ezilen. En azından geçmişimizin pek parlak olduğunu söyleyemeyeceğim. Hala daha öyle. Benim dersime girmemen için seni uyarıyorum. Girersen kalma ihtimalin var sanki. Okulun en popüler erkeklerinden birisin; ama benim gözümde bir solucan kadar değersizsin.

''

Carl Damesson

Sanırım bu okuldaki erkeklerin hiçbirisinden haz etmiyorum. Buna sende dahilsin Carl. O mavi gözlerin ve cezbedici gülüşünle kızları etkileyebileceğini mi sanıyorsun? Ah, hayır. Sana bir tüyo vermem gerekirse, bu okuldaki kızlar o kadar basit şeylere bakmazlar. Öncelikle istedikleri şey zekâdır Bay Damesson. Ama sanırım bu bahsettiğim şey sizde pek fazla bulunmuyor. Yine de şunu söylemeliyim, vücudunuzla etkileye bildiğiniz kızlar benim tek bir gülüşümle etkileye bildiklerimin yanında gökyüzünden, yeryüzüne düşen tek bir kar tanesi kadar değersiz ve salakça. Her neyse, sen bu yolda ilerlemeye devam et. Belki aptal bir kız bulabilirsin; en azından sana bakması için.

'

Matthew Sean

Bana her profesör dediğinizde egolarımın ne kadar tatmin olduğunu fark ediyorsunuzdur sanırım Bay Sean. Sizin profesörünüz olmam demek, sizin bana saygı duymanız demek oluyor. Hadi bir daha söyleyin, bana profesör diyin Bay Sean ve bende size o insanın içini gıdıklayan, beyninizin içinde yanılanan kahkahamı atayım. Kendinizi hala iyi mi hissediyorsunuz Bay Sean? Sizin adınıza sevindim doğrusu. Yinede yanınıza bir kaç tane daha arkadaş almanızı tercih ederim. Yoksa bu gidişle yerin dibini bırakın, dünyanın öbür tarafından çıkıp uzay boşluğunda kaybolacaksınız. Kim bilir, belki bir kara deliğe girersiniz ha? Hahaha.

V. Sınıf Çaylak

Şu an size, "Sana bırakıyorum." diyenlerin de eklenebileceğini gösteriyorum: Sana bırakıyorum.

V. Sınıf Çaylak | KK. Yan Konsey Üyesi

Angel, yarı Fransız olduğu için bu derse aşırı bir ilgisi vardır. Vampir Tarihi'ni es geçip çoğu zaman Fransızca çalışır mesela. Profesör Jôzef'in dersinde oldukça başarılıdır. Bu nedenle profesör onu çok sever, Angel'in Fransızca'ya bu denli memnun olması onu çok memnun etmektedir...

Fransızca Profesörü

Noa, tamamdır beybim.
Angel, Józef derslerine katılan insanları pek umursamıyor. Yani, olsunlar veya olmasınlar. Zaten Fransızca dersini yeterince iyi öğretebiliyor. Öğrencilerinin iyi olması pekte umurunda değil. O yüzden farklı bir kurgu düşünmelisin sanırım. ^^

VI. Sınıf Çaylak | KK. Yan Konsey Üyesi

Nao ile yakınlığını farketmiş olabilirim mesela. Pam'ın gözünden kaçmaz böyle şeyler. Kurguya olru dersen iconları yollarım.

Konu: Geri: '' Józef Paz Ağus. 21, 2011 9:43 pm

Aa olaar. Ama Józef Pam'i de etkileyebilir yeani. Öyle bir insan. Boyd yeani. Ben bile aşığım karakterime o yüzden sdfks

VI. Sınıf Çaylak | KK. Yan Konsey Üyesi

Zaten ölüyorum Boyd'a bir kurgumuz olsun diye debelenmekteyim. Very Happy

Ektilenebilir aslında yaa Wink

Konu: Geri: '' Józef Paz Ağus. 21, 2011 9:46 pm

Tamam o zamaan. Sen iconları yolla, bende o ara Jozef'e giriyim.

VI. Sınıf Çaylak | KK. Yan Konsey Üyesi

V. Sınıf Çaylak

Ay bi' şey di'cem: Pam, Noa'yı sıkıştırsın sürekli, ondan uzak dur, yoksa bunu başkaları da duyar gibisinden.

Fransızca Profesörü

Tamamda gidin bunu kendi aranızda halledin sşdfks

Dolunay Okulu Müdürü & Kurtadam Başı

İstersen beşini istersen sadece bunu ekle Smile

Sanırım kurgu bulabilirsin^^.

Fransızca Profesörü

Beşi derken? O.O karakter isimlerini alabilir miyim?

Dolunay Okulu Müdürü & Kurtadam Başı

Hatırladığım kadarıyla Matthew Sean, Bryan Fury, Şuan ki var Gibson, Dan McCarthy ve sanırım Carl Damesson buda sonn Very Happy

Bu mesajı daha öncede yazmıştım Smile

Fransızca Profesörü

Şimdilik ekleyebildiğim kadarını ekledim, çıkıyorum çönküğ. Devamı gelir.

Dolunay Okulu Müdürü & Kurtadam Başı

Oha bittim kurguya Very Happy

Fransızca Profesörü

Olm yetti lan. BANA BAKIN BİR DAHA KURGUSUZ GELİRSENİZ YOLARIM. Oh. Bay Taylor, rica ediyorum Gibson için bana kurgu bırakın. İster pm ile ister buradan. Çünkü beynim durdu. Aa.

V. Sınıf Çaylak

Brooke'u eskiden beri tanıyor olabilirsin. Brooke'un çocukluğundan beri. Sonra ailesinin yakın arkadaşı gibi olabilir. Sonra benim ailem taşınınca, bağlatılar kopsun. Sonra sen beni Gece Evi'nde gör. Aklında başka bir kurgu oluştuysa eğer Pm at, konuşuruz.
Edit.

V. Sınıf Çaylak

Brooke R. Maxwell demiş ki:: Brooke Fransızca dersini almamasına rağmen Angel sayesinde sizi tanıyor. Asi bir kişiliği var aslında. Angel'e karşı olan tavırlarınıza sinir olmasıyla birlikte ne zaman Angel ile sizi konuşurken görse Noa'nın yanına gitmenizi söylüyor. Bunun dışında Brooke'u eskiden tanıyıp (ailesini falan) sonra burda görünce şaşırmış olabilirsiniz. Aklıma ilk bu geldi. Senin aklında başka bir kurgu oluştuysa PM at.

Karışmayayım diyorum; fakat tutamadım kendimi Mel, aldırma gönül aldırma.
Bir profesörle o üslupta konuşmanız her türlü imkansız olacaktır, ki Noa ile olan ilişkisinden haberdar değilsiniz, bir tek Pam bir şeyler çakmış durumda.

V. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız

Meeel! Bilmiyorum karakterine ne kadar uyar ama Carmy'nin kendisini koruyacak birisine ihtiyacı var, ve ben bunun erkek olmasını istediğimden sana koştum. <3 Rahibe'nin çaylağı bu kız, onu da söyleyesim geldi. Neyse. Şey diye düşündüm ben, karakterimin yabaniliğini kırmasına yardım edebilir Jòsef. Çok yabancı dil bilmiyor ancak küçüklüğünden biri Enochian gibi zor bir dili konuşabiliyor. Jòsef Carmy'i ilk kez bu dili konuşurken görmüş olabilir mesela *-* Off, saçmaladım. Özetle Carmy'i kabuğundan çıkaracak bir Profesör olmanı istiyorum. Very Happy

Fransızca Profesörü

Brooke R. Maxwell demiş ki:: Brooke'u eskiden beri tanıyor olabilirsin. Brooke'un çocukluğundan beri. Sonra ailesinin yakın arkadaşı gibi olabilir. Sonra benim ailem taşınınca, bağlatılar kopsun. Sonra sen beni Gece Evi'nde gör. Aklında başka bir kurgu oluştuysa eğer Pm at, konuşuruz.
Edit.

Yahu karakter geçmişini falan okumadan böyle kurgularla gelmeyin karşıma yani. Jozef yetimhanede büyüdü. İzlanda'daki bir yetimhanede yetişen birisi nasıl sizi tanıyor olabilir? Farklı bir kurgu oluşturduktan sonra yazarsın, eklerim.

Carmy <3 Şimdi ilk şunu belirtmek isterim ki aralarında hiçbir şekilde yakınlık olamaz, çünkü şahsi bünyem ve zihniyetim Emma'dan nefret ediyor .-. Haliyle karakterimde nefret ediyor şldkfs Bunun dışında evet, koruyabilir, ancak bunu belli etmez haberin olsun. Yani sen farkında olmadan senin üzerinde bir etki oluşturabilir. Yani konuştuğun dille ilgileniyormuş gibi yapar, ancak aynı zamanda seni koruması altına alabilir. Yalnız Noa'ya dikkat. Seni yolma ihtimali var sşdfks Uygun mudur kurgu?

V. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız

Karakterim diğer çaylaklara çok uzak hani, insanlıktan uzak falan olduğu için *-* Kurgu uygunduur. <3

Fransızca Profesörü

Ha bu arada Carmella, ekledim lan. Haber vermeyi unutmıyım dedim şlsdkf