Pekala, Ellen yeni gelmiş olabilirdi.Ayrıca gelir gelmez ölmeside bir ayrıcalık olabilirdi.Harika!Kırmızı çaylak olmuştu.Ayrıca Lexina'ya uyuz oluyordu.Nyx'ı ve onun sersem kurallarını istemiyordu.Başıboş yaşıyordu Kararsızdı.Ama taa ki Kalona gelene kadar.Ona ölümsüz olmayı teklif etmişti.Ama bunun için Karanlık tarafa geçmesi gerekiyordu.Ellen kafasını yastığa gömdü.İyi bir uyku çekmesi gerekiyordu.

Rüyası yeşillik bir yerde geçiyordu.Ayrıca burası hoş bir yerdi.Ama Ellen bunu sevmemişti.O Karanlık istiyordu.Karşısında bir kadın belirdi.Ona tip tip baktı.Kadın gülümsedi.Gülümsemesi yumuşacıktı.Ama Ell için birşey ifade etmiyordu.Sonra gözleri iri iri açıldı.Bu Nyx idi.

'' Ben senin yolunu terk ettim, Tanrıça! Rahat bırak beni!'' dedi Ellen.Nyx'ın gülümsemesi inmemişti.
''Ben sana seçim hakkı sundum kızım.Sen Kalona'dan olmayı seçtin'' dedi.Ellen yüzüne kibirli bir gülümseme yerleştirdi.Arkasını dönüp gitmeye hazırlandı.Ama arkasından bir el ona dokundu.Döndüğünde siyahlar içinde olan -ve elbette seksi- Kalona'yı gördü.İç çekti.Bu adam ölümsüzdü.Korkunç derecede güzeldi..Nyx'e döndü.
''Bak, Tanrıça..Ben senin kızın falan değilim.Hem sen beni bu sersem Kırmızı yaptığından ve bu gerizekalı Yüksek Rahibe Lexina'yı başıma verdiğinden beri senden nefret ediyorum, ayrıca ben Karanlık taraftayım!'' dedi.Kalona'ya döndü.
''Kalona, ben senin savaşçınım.Bana istediğimi vereceğini söylemiştin.Ölümsüz olmam gerekiyor.Şimdi bana ölümsüzlük ver!'' dedi.Kalona kahkaha attı.Elini, Ellen'ın yüzüne götürdü.
''Sen, az önce Nyx'e ben senin kızın değilim dedin Ellen.Ama sen benim kızımsın.Nasıl Alaycı Kuzgunlar benim oğlum, sen ve senin gibiler de kızımdır.'' dedi.Ellen gülümsedi.
''Evet...baba.'' dedi.Gerçekten Alaycı Kuzgunlar gibi öz kızı olmadığını biliyordu.Savaşçı olduğu için buydu.Aslında Ellen içten içe bunşarın hiçbirine karışmamış olmak istiyordu.O eski sıkıcı ama popüler olduğu sersem lisesine dönmeyi isterdi.Ve Kimya dersinden kalmayı.Kimyası berbattı.Ama olan olmuştu.Ve o güzel, şaşalı hayatından vazgeçmesinden NYX sorumluydu.Bu yüzden o karanlığı Nyx'e tercih etmişti.ne olacağını bilmek bile istemiyordu...Arkasını döndü.Nyx yoktu.Kalona yüzünü kendisine çevirdi.
''Bak...Biliyorsun ki hala savaşçılara ihtiyacımız var.Sizin Yüksek Rahibe.Kırmızı.'' dedi ve Ell'in anlaması için duraksadı.Ellen anlamıştı ama yüzünü buruşturdu.'Elbette Kalona, o bir Alaycı Kuzgunla arkadaş.Adı Rephaim.Senin oğlun.Ben onun Kararsız olduğunu düşünüyorum.Rephaim'i kullanarak onu Karanlığa çekelim ve Kırmızı güçlerini kullanalım.Ama onun adı Lexina.O benim Yüksek Rahibem değil.'' dedi.Lexina derken tükürerek söylemişti.Kalona kahkaha attı.Bu korkunç bir kahkaha idi.Ellen gülümsedi.
''Aferin sana Ellen, kızım.Ama tek Lexina ile bitmiyor...Kararsız olan bir kız var.Bir de ruh okuyucu sanırım.Adorlee ve Jacee Jordanna..Onları da getir'' dedi.Ellen pis bir şekilde güldü.
[coloe=violet]''Emredersin, Kalona'm.''[/color] dedi.


Uyandığında bunun gerçek olduğunu biliyordu.Esnedi.Eski tünellerde yaşamak iğrençti.Dışarı çıkıp Gece Evi'ne ilerledi.Bunu yapacaktı.Yapmalıydı.Kalona-sahte babası- bunu istiyordu.Drama sınıfına ilerledi.Lexina'yı orada bulacağından emindi.Ve bulduda.
''Lex!'' dedi.Lexina ona gülümsedi.İçten içe tiksiniyordu.Lexina da bunu biliyordu.Yanına geldi.
''Nyx için savaşmaya mı geldin ha?'' dedi.Ellen yüzüne ölümcül bir gülümseme yapıştırdı.
' Hayır aptal Lex.Senin Kararsız olduğunu adım gibi biliyorum.Rephaim, Jacee...Ah, peki bunlardan Adorlee'nin haberi varmı?Tabii ki hayır.'' dedi.Lexina'nın yüzü buruştu.Ten rengi solmuştu.Ona sen-nereden-biliyorsun bakışı attı.Sonra durdu.Ellen anlamıştı.Çünkü Lexina ''Kalona..'' demişti.Ellen yine gülümsedi.Lexina zor durumdaydı.Lexina'nın onu Karanlığa çekmeye çalıştı apaçık ortadaydı.Adorlee'yi de kullanabilirdi.Harika..

Ölümcül bir gülümsemeyle Philbrook müzesine ilerledi...