Marija F

Dolunay Okulu Kurtadam Tarihi Profesörü

Belki de daha zevkli şeyler çalmalıydı evet! CD çantasını çıkartarak bir iki karıştırdı. Damardan hüzün bir şeyler olmalı diye söylendi. En iyisi yatıp uyumaktı. Teybin fişini çekti. CD’ye parmağını geçirerek bir iki döndürdükten sonra fermuarlı CD çantasına bıraktı.

Işık azalıp çoğalmaktaydı .Alelacele banyoya doğru geçerek dişlerini fırçaladı. Uyku ilacı ve güçlü bir antidepresan aldıktan sonra elini yüzünü yıkayarak ,kireçli suda yıkanmaktan kupkuru kesilmiş yüz havlusuyla kuruladı. Sonrada öylece durup aynadaki solgun yüzüne baktı. Bir karaltı geçti sanki o sırda arkasından. Gözlerini sertçe ovuşturarak daha dikkatlice baktı. Her şey bıraktığı gibiydi. Ve ortamda soluk alıp veren tek canlı kendisiydi. Gülümseyerek başını iki yana salladı. Uykusuzluktan artık hayal görmeye başlamıştı. Bu saatten sonra uyku tutmasa da en azından biraz uzanmalıydı. Yatak odasına geçti. Sokak lambasın loş ışığın üstünde ne varsa çıkarıp ortalığa fırlattı. Yorganı açarak bedenini eflatun saten kaygan serinliğine bıraktı. Pencereden içeri patlarcasına dağılıp duran şimşeklerin aydınlığına dikti gözlerini

Yağan yağmur camları adeta kırbaçlıyor ,karanlık odayı bir anda aydınlatan şimşekten hemen sonra yüreklere korku salan bir gök gürültüsü kopuyor sonrada ortalık yeniden simsiyah bir karanlığa bürünüyordu derin bir sessizlik içerisinde gittikçe daha da derinleşen bir karanlığa.

O sırada bir kartlı daha geçti yüzünden . Serince bir karaltı daha. Bir nefes bide! Kulağının yanında soluk alıp veren bir şey hissetti. Hatta sıcak soluğunu ensesinde duydu,bundan emindi! Gözlerini araladı. Hızla doğrulup bacaklarını karnına çekerek yatağın ortasında oturdu. Fal taşı gibi açtığı gözleriyle etrafı kolluyordu. İçinden bir his,hafif hafif havalanan perdenin gerisinde bir şey olduğunu , bu yüzden ne olduğuna bakmak için pencereye yaklaşması gerektiğini dürtülüyor ama yataktan kalkmaya bir türlü cesaret edemiyordu. Yastığını arkasına alıp sırtını dayadı ve cep telefonunu bulup saate baktı. Saat 03.30 du….

Gözlerini tavana dikmiş duruyordu. Yoldan geçen araca farları odanın karanlığında aniden ışıyor, duvarlarda yüzler çizerek gezdikten sonra kayboluyordu. Genişçe odanın penceresinde bir kıpırtı fark etti birden. Tül perde hafif hafif havalanıyor, aralık duran pencere gıcırtılar çıkartarak ileri geri gidip geliyordu. İstemeye istemeye yerinden doğrularak ayağa kalktı. Çıplak ayaklarıyla pencereye doğru ağır adımlarla yürüyordu. Her adımında yerdeki peluşun tüylerine ürpererek basıyor, gözlerini perdeye yansıyan ışıklara odaklamış bir halde yürüyordu.

Bir süre orada öylece bekleyerek perdenin gerisinden dışarıyı seyretti.

Şimşekler mezarlığın kuytularını aydınlattığında bahçe duvarına yakın taze mezara baktı. Yazık diye mırıldandı. Yakınları için bu gece oldukça zor bir gece olmalıydı. Hüzünlü düşünceler eşliğinde uzun uzun seyretti seyretti mezarı. Bir şeyler seçer gibi oldu bir an. Mezarın alt başında simsiyah bir şey ,bir kımıltı….

Spoiler:

V. Sınıf Çaylak | Karanlık Kız

Yetmiş!
AHON'a Hoşgeldiniz!

V. Sınıf Çaylak

Yeni Puan : 84
&Keyifli rol oyunları!